Akıllı Telefonlar ve Sar Değeri

cep telefonu ve radyasyon etkisi


"Cep telefonu ile konuştuğumuz zamanlarda, mikrodalga radyasyon nedeni ile beyin hücrelerimizin bir kısmı ölmeye başlıyor"

 

Amerika Çevre Sağlığı Örgütü (Environmental Health Trust) Kurucu Başkanı ABD’li Doktor Devra Davis, vücut ve beynin her an cep telefonlarının yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emdiğini belirterek, "Cep telefonu ile konuştuğumuz zamanlarda, mikrodalga radyasyon nedeni ile beyin hücrelerimizin bir kısmı ölmeye başlıyor" dedi.

Titreşimli dijital cep telefonu sinyallerinin de bağışıklık sistemini onaran insan kan hücrelerine, saç köklerine ve lenfositlere zarar verdiğini ve tahrip ettiğini vurgulayan Davis, cep telefonunun kulakta veya kulağa yakın mesafede 50 dakikadan fazla tutulmasıyla sağlıklı bir bireyin beyninde değişikliklere yol açtığına dikkat çekti.

 "Vücut ve beyin her an cep telefonlarının yaydığı mikrodalga radyasyonun yarısını emiyor.”

Yüksek frekanslı (Radyo Frekanslı /RF/) elektromanyetik radyasyonun, girdiği dokulara enerjisini aktararak bunların sıcaklığını artırdığı artık kanıtlanmış bilimsel bir gerçek. Aşırı sıcaklık artımı ise dokuların işlevlerini bozabiliyor. Ayrıca elektromanyetik radyasyonun, vücuda yerleştirilmiş “kalp pili” ve benzeri aletleri bozabilmesidir. Ayrıca hastane ve uçaklardaki duyarlı bazı aletler de cep telefonlarından olumsuz etkilenebiliyorlar. Cep telefonları / akıllı telefonlar kulağa yapıştırılıp uzun süre kullanıldığında bunların kansere yol açabileceğiyle ilgili WHO’nun, IARC kurulunun uyarıları vardır. Hatta IARC, koruyucu bir önlem olarak cep telefonlarını, ‘kanser yapma olasılığı olan‘ maddeler sınıfına koymuştur. Özellikle çocukların bunları, çok daha az kullanması öneriliyor.

Cep telefonları ve akıllı telefonlar, baz istasyonlarının yanı sıra, bina içindeki Wi-Fi (WLAN /Router) aletleriyle de iletişim kuruyorlar. Akıllı telefonlar UMTS (1900-2200 MHz)[4] ve LTE[5] (700 – 2600 MHz) standartlarında çok daha hızlı iletişimi, çok daha düşük enerjide kuruyorlar. Böylelikle bunların yaydıkları elektromanyetik radyasyonun da eski cep telefonlarına oranla daha düşük enerjide kalması sonucu vücuda olabilecek etkisi de daha az; ama yok değil. GSM standardında, telefonla iletişim en yüksek elektriksel güçte kurulmaya başlanıyor ve daha sonra telefon kendini daha düşük güce ayarlıyor. UMTS ve LTE standartlarında ise bunun tersi oluyor. En düşük güçte iletişim kurulmaya başlanıyor, daha sonra normal güce geçiliyor.

 

Sınır Değerler ve Özgül Soğurma Hızı (SAR)

 

SAR Değeri, vücudun kg’ı başına Watt olarak soğurulan enerji miktarını gösteren bir ölçüdür. Cep ve Akıllı Telefonların yaydığı elektromanyetik radyasyondan korunmak amacıyla vücuttaki Özgül Soğurma Hızı Değerleriyle ilgili, SAR: (Specific Absorption Rate) sınır değerler kullanılıyor. Almanya’da yetkili kurumun yaptığı taramada, piyasadaki cep telefonlarının baş bölgesi için 0,10 ile 1,94 Watt/kg ve tüm vücut ışınlanması için ise 0,003 ve 1,87 Watt/kg arasında değerler gösterdiği saptanmıştır.

70 kilogramlık bir kişinin vücudu, “hareketsiz durumda” yaklaşık olarak saniyede 80 Watt’a eşdeğer bir enerji tüketiyor (80 Watt’lık bir elektrik ampulünün yanarken tükettiği enerji kadar). Buradan, vücudun kilogramı başına güç yoğunluğu olarak kabaca 80/70=1,2 Watt bulunur. Yürüdüğümüzde, spor yaptığımızda ya da bisiklete bindiğimizde ise vücudumuzun enerji alışverişi artıyor ve güç yoğunluğu vücudumuzun kilogramı başına 3 ile 5 Watt’a ulaşıyor. Bu düzeydeki bir güç yoğunluğu, dışarıdan Radyo Frekanslı (RF) radyasyon yoluyla vücutta oluşursa, bunun, vücuttaki organ ve dokuların normal işlevleri yoluyla giderilebileceği ve vücutta herhangi bir hasar oluşmayacağı düşünülmüş ve ilk sınır değer böyle belirlenmiştir.

Son 40 yıldır özellikle hayvanlar üzerinde yapılan deneyler ve çeşitli bilimsel çalışmalar, herhangi bir nedenle tüm vücut ve dokulardaki 1 °C’ı aşan sıcaklık artımı sonucu, vücutta bazı bozuklukların ortaya çıktığını gösteriyor. Öte yandan vücutta 30 dakika boyunca 1 derecelik sıcaklık artımına yol açan ve RF radyasyondan kaynaklanan güç yoğunluğu ise kilogram başına 4 Watt kadardır. Bu değer “temel SAR sınır değeri” olarak kabul ediliyor. Korunma (ya da güvenlik) payı da göz önüne alınarak, bu değerin onda biri olan 0,4 Watt/kg, ilgili mesleklerde çalışanlar için sınır değer olarak öngörülüyor. Bunun da beşte biri olan 0,08 Watt/kg halktan herhangi bir kişinin tüm vücut ışınlanması için sınır değer olarak ICNIRP bilimsel kurulunca öneriliyor. Bu ise vücutta 1 derecenin 50’de biri (0,020 °C) kadar bir sıcaklık artışı demek. Vücudun baş bölgesi için sınır değer 1,6 Watt/kg (Bazı ülkelerde 2 Watt/ kg ki bu da 0,50 °C sıcaklık artışıdır). 0,08 Watt/kg’lık sınır değere eşdeğer olarak Volt/m ve Watt/ m2 birimlerinde sınır değerler türetilmiştir. Bunlar sırasıyla 900 MHz için 41V/m, 4,5 Watt/m2 ve 1800 MHz için 58 V/m ve 9,2 Watt/ m2’dir.

 

2 GHz ile 300 GHz arasındaki yüksek frekanslar için türev sınır değerler ise elektriksel alan şiddeti için 61,4 V/m ve güç akısı için 10 Watt/m2 ’dir (ICNIRP İyonlayıcı olmayan ışınlardan korunma ölçütlerini belirleyen uluslararası üst kurulun önerisi). Türkiye’de sınır değerler 2001 yılında yayımlanan ilgili yönetmeliğe göre, ICNIRP “yönlendirici sınır değerlerinin” dörtte biri kadardır ve 900 MHz frekansı için elektriksel alan şiddeti 10 Volt/m’dir. 1800 MHz frekansı için ise sınır değer 14 Volt/m’dir (Sınır değerlere göre, Türkiye’deki uygulama daha koruyucudur). RF radyasyonun vücuda aktardığı enerji yoğunluğunun üst sınırlarını belirleyen tüm bu değerler, hayvanlar üzerinde 1970’li ve 1980’li yıllarda yapılan deneylere (özellikle fare ve maymunlarda doku ısınması sonucu davranış bozukluklarının gözlenmesine) dayanıyor. Ayrıca viskoz bir sıvı karışımıyla doldurulan yapay bir kafanın yakınına konup çalıştırılan bir cep telefonunun bu sıvıya aktardığı enerjinin, kafa içindeki çeşitli noktalarda elektronik algılayıcılarla ölçüldüğü deneylerden de yararlanılıyor (Fantomla ya da modellemeyle).

 

Cep ya da Akıllı telefon satın alırken düşük SAR-Değeri olanı seçilmeli


Düşük SAR değerli bir telefon alan kişi kendi alacağı radyasyon dozunu önceden bir miktar düşürmüş demektir. Almanya’da ilgili Radyasyondan Korunma Kurumu (BfS), piyasadaki telefonların SAR değerlerini listeler halinde yayınlıyor (bkz: www.bfs.de/sar-werte-handy)

0,6 Watt/kg değerinin altındaki SAR değerleri olanlar, düşük radyasyonlu telefonlar olarak kabul ediliyor. Almanya piyasasındaki akıllı telefonların % 46’sının düşük radyasyonlu olduğu saptanmıştır. BfS kurumu, SAR değeri 0,6 Watt/kg’ın altında olan ve eskiyip atıldığında ya da geri dönüşümünde yapısı, çevreye az zarar verebilecek, cep telefonlarını ‘Mavi Melek’ etiketiyle ödüllendiriyor. BfS, vücuda 2,5 cm yakınlıkta, 2 Watt/kg’lık SAR sınır değerini belirliyor ve bunun altında kalınmasını öneriyor.

 

Cep Telefonlarıyla İlgili Önerilen Koruyucu Önlemler

 

Her ne kadar kanser oluşumu ve DNA bozulması gibi etkiler, bugün bilimsel kesinlikle ortaya konamıyorsa da koruyucu önlemler olarak şunlar göz önüne alınmalıdır:

 

Cep telefonları daha çok haberleşme için kullanılmalı

 

Bina içinde, pencereye yakın durup, telefonu pencereyle aramıza alarak konuşmalı (telefonun yayın ya da çalışma gücü azalacağından bize etkisi de azalacaktır ve elektromanyetik radyasyon başımızdan önce, telefondan geçecektir)

 

Telefonda görülen sinyalin en yüksek olduğu yerler seçilmeli (baz istasyonuna yakın yerlerde telefon daha az güçle çalışacağından kişiye etkisi az olacaktır).

Not: Çoğumuz oturduğumuz yerlere yakın baz istasyonu olsun istemiyoruz. Ancak, baz istasyonu bize uzaktaysa, telefonumuz daha büyük güçle çalışmak zorunda kalacak ve bizi daha çok etkileyecek. Yakınımızdaki bir baz istasyonunun yaydığı radyasyonun bize etkisi, ölçümlerle saptandığı gibi, telefonunkinden çok daha az.

 

Telefonda bağlantı kurulurken telefon baştan biraz uzakta tutulmalı, konuşurken kulağa yapıştırılmamalı araya parmağımızı koyarak etki azaltılmalı

 

Telefonu göz, göğüs, (hamilelerde karından) ve üreme bölgelerinden uzakta tutmalı, kemerde ve pantolon cebinde değil, arka cepte ya da el çantasında taşımalı

 

Özellikle küçük çocuklar cep telefonu kullanmamalı, gerektiğinde sadece haberleşme için kısa konuşmaları sağlanmalı,  zararlı etkileri hakkında bilgilendirilmeli

 

Zorunlu bir durum olmadıkça otomobil ve trenlerde cep telefonuyla konuşulmamalı (Telefon metal karoserin iç kısmında oluşan elektriksel alanları yakaladığından konuşurken kulak bölgesindeki radyasyon dozu artıyor. Ayrıca, dış anten yoksa, karasorinin dış yüzeyi Faraday kafesi olarak elektromanyetik radyasyonu engelleyeceğinden, telefonun gücünü artırarak iletişim kurarken, bizi daha çok etkileyecektir)

 

Yeni cep telefonu/akıllı telefon satın alırken özgül soğurma yoğunluğu (SAR değerleri) daha düşük olanlar seçilmeli

 

Cep telefonları, insülin pompası, kalp ve kulak aletlerinden en az 25 cm uzaklıkta kullanılmalı, hastanelerde, uçaklarda (özellikle uçakların kalkış ve inişlerinde) kullanılmaları yasak

 

Vücutları gelişmekte olduğundan elektromanyetik radyasyondan daha çok etkilenebilecek bebeklerin ve küçük çocukların  yakınında cep telefonuyla konuşmalar yapılmamalı


Gebeler ve çocuklar akıllı telefonları çok az kullanmalı

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR